bugün

entry'ler (1067)

hepsi bir sen iki

- Kaldır o sandığı da kaldır, toz ve eskiden başka bir şey bulmayacaksın ki altında...

iç sesinin susması için tanrıya bir kez daha yalvardı... elini attığı tüm çuvallardan, hurç ve sandıklardan,iç içe geçmiş o bütün tahta ve karton kutulardan, istedikleri dışında herşey çıkıyordu. o ise isteğini yitirmeden karıştırıyor, omuzlarına bazen boğazına kadar içeri girmek zorunda kalsa da tüm kutu ve sandıkları boşaltıyordu.

Elleri ve hatta dirseklerine kadar toz içinde, ağzını bulayan çamura kolunu siliyor... kolunu çamura siliyor, bir hata yok burada, çünkü sanki ağzı çamurla dolmuş hissi, tüm damağına yayılmış onun.

sol ve sağ yanında neredeyse oturma halinde kendi boyunu bulacak kadar üst üste birikmiş, rengarenk ve farklı eskilikteki anı ve düşünce yığınlarına bir daha baktı. "-Sizler benim ürünüm olamazsınız! Yakacağım hepiiiinii-!?!"... (histerik bir kahkaha veya çığlık uygundu buraya, ama boğazı kurumuş - kumdandır.)

- Salaksın sen biliyorsun değil mi?

hayat onunla hep dalga geçmişti, farenin oynadığı bir peynir gibi. O, fare olamaz. çünkü farenin şansı, kedi fare oyununda, peynire kıyasla daha yüksektir, peynir ya kapanda, ya da farenin ellerinde, delik deşiktir. kokulu bir peynir... Ah bu Anıyı hatırlıyordu, kokmuştur biraz, doğaldır. Eskidir kendileri, çok eskidir. bak nasılda sağı solu keskin, kim bilir ne kadar deldi ve yaraladı o sandıklara girerken. Neyseydi, onu da yakmalı.

bir o bir bu, biraz şu ve sonunda istemeden bir dolma kalem geçti eline, mavi renkte. mürekkebi tükenmeyen bir kalem. "Ah seni ne çok özlemiş, ne çok sevmişim. rengini, seninle yaşadıklarımı. senle sana yazdığım şiirlerimi. hatırlıyor musun? bir anı defterinin kenarına zincirlemiştim seni. Gr-i."

- Hatırlamaz mı bak nasıl da gülüyor sana!.. Delisin.

"Belki de senle yazdığım bir şiiri söylemek istersin. Ben unutmuşum da". Kaleme baktı, sonra tekrar sandığa. iç sesi duymazdan gelerek, kalemi kulağına götürdü ;

"küçük bir rüyayım ben
bir senin gördüğün
aslında olmadım burada
beni sakın arama

çok uzun gibi geldim
ama gerçek değilim

minik mavi bir çiçeğin
açtığı bir rüyayım ben
içine doğdum belki
sadece senin bildiğin

çok uzun gibi geldim
ama gerçek değilim

tekrar görmek için yattığın
arkası olmayan bir rüyayım ben
rengarenk geçitler verdiğim
hep sonunda bittiğim

çok uzun gibi geldim
ama gerçek değilim

küçük mavi bir rüyayım ben..
en çok seni özleyen"

Kalem sustu sonra. onu rafa koydu, aramaya oturduğu şeyleri tekrar kurcalarken, bir çokları eline battı, dikenli. bir çokları kesti kollarını. bunların hepsini bir kenara koydu. tüm anıları ve düşüncelerini üstüste aynı yere koydu. karşısına kalemi koydu.

hepsini topladım. hep birini bir yaptım ve o bir, sen etmedi.

gülümse.

edit : şiir boktan geldi düzelttim.

sözlük yazarlarından şiirler

bu sabah kar yağıyor cennetime
biraz sonra aynı tenin olacak dünya
dokunacağım
beyaz, pürüzsüz ve yumuşak,
benim olacak.

kar yağıyor cennetime
bana dokunuşunu hissettirecek
her tanesinde, parmaklarıma seni sızlatıp
kırmızı burnumu ağlatacak belki
gözlerimde donup kaldığında anların
benim olacak.

kar yağıyor cennetime
soğuk olacak sokaklar
mavi bakacak şehir
gözlerin gibi gerçek,
benim olacak.

kar yağıyor cennetime
bir kez daha seninleyim
uçsuz bucaksız beyazlığın
en ötesinde
haberin olmacayak, sana,
şarabımı aşkına kaldıracağım
karlar yağacak cennetime
kalbimin her köşesi buz tutacak
ben seni hatırlayacağım
aşkın içimi ısıtacak
belki öleceğim
ama benim olacak.

herr mannelig

in extermo yorumu en farklı gözüken, garmarna dan originalini ama HAGGARD'Dan en harikasını dinleyebileceğiniz isveç türküsü...

bir troll kadının HErr Mannelig'e olan aşkını ve evlenme isteğini anlatıyor.

incinme korkusu

ne çok korkuyorum sana tekrar ulaşıpta kopmaktan. hiç kopamamak o kadar gerçek ki içimde, parmak uçlarına değdiğim o günde yaşıyorum. gitmemişim gibi. el sallamamışsın sanki. çiçekler ellerinde.. o üzgün yüzünde...

elini çektiğin..

bırakamazdı ellerini çektiğinde. arkasını dönüp gidemez, geri yürüyen ayakları arkadan yetişir ona.. O kim? sen içindesin, sarı sarı tabut gibi.. ah.. kaçmayacaktım..

"-Boş ver Hocam!"

bak! yine hayıflanıyorsun değil mi? geçen zamana rağmen bıkmadın. bir insan alışkanlıklarına bu kadar bağlı olsun, ben bir tek sende gördüm! tuttuysan tuttun elini. bırakmasaydın. yapmayıp etmese, acıtmayıp incitmeseydin! bu sefer ağır konuşacağım seninle, başka türlü toplamayacaksın. hakettin..

ah çağrışım! toplamak deyince bile aklına o geliverirdi. geçen zamanı toplamayı bırakalı çok oluyor. gördüğü kadarıyla seneler sepete sığmamaya başladığında insan, artık kabuk bağladı sanıyor. Daha sancılı. yüzüne her baktığında sabah, ona gülümsemek, bir şiir dizesini, sağa sola çaktırmadan "ona" yazmak için not almak. ama ona alamamak, gösterip anlatamamak. erişememek. canı acıyor mu? yara kabuklu mu? yoksa bu ıslak..?

yağmur damlaları gözlerime düşmüş bugün. kavruk tenimde çıkardığı buhar.. göz gözü görmez oldu yine. Bak sana ne anlatacağım, düşlerim oldu benim de... düştüler..

hep konuş kendi kendine. anlat kendini kendine ve gülümse, havada yaracağın bir gülücük kadar mesafe, sana o kadar uzak işte.

dokunmak isteme artık. çok acıyacak.

yılbaşı allah a toplu olarak isyandır

yılbaşını kutlayacağım.

kutlayanlar, uydum borcuya desinler.

toplu allah'a isyan o kadar da kolay değildir. Mevlam, bu kadar basit ve hileli bir biçimde tüm sevaplarınızı yok edeceğiniz bir günah yapmamıştır.

insan, akli olduğu süreden sorumludur. içki haramdır, yılbaşında da haramdır, yıl içinde de, başka dinlerin bayramlarını kutlamak "haram" veya "günah" olamaz. bu durumda bir çok ermeni, rum kardeşimize hakaret etmiş oluruz. bayramlar birleşmek için, toplanmak içindir. ve Türk aileleri yılbaşında da toplanırlar. Ancak diyelim Hz.isa nın doğumuna toplanmış olsunlar, bu durumda yılbaşından bir kaç hafta önce başlamaları gerekir. Çoğu kökten dinci hristiyanlar Haftalar önceden mum yakarak NoEl e hazırlanırlar. bir peygamberin diğerinden önde veya üstün tutulması durumu da söz konusu olamaz, zira hz. peygamber muhammed'in doğum tarihi isa'nın ki kadar açık değildir.

bu konudaki atıfların tamamına cevap verilemez. insan eğer isterse gül'den günah, boktan sevap çıkarabilir. bu imanınızın ve aklınızın nasıl çalıştığı ile ilgilidir.

dolayısı ile, yılbaşını kutlamaktan bu gibi "toplu isyan" ihtimali yüzünden çekinen kardeşlerim, uydum borcuya desin, rahat huzurlu eğlenceler geçirsin. Bence sarhoş olana kadar içeceğim, bakalım isyan başarılı olur mu sabah göreceğiz. *

göçmen

uluslararası, BM tanımına göre, göçmen; bir ülkeden başka bir ülkeye, çeşitli sebeplerden ötürü, en az bir yıl kalmak kaidesiyle giden, insan veya insanlardır.

hedef ülke

uluslararası göçmen tanımına uyan bir göçmenin, yolculuğuna başladığı (veya yaşadığı)kaynak ülkeden, yolculuğunu en az 1 yıl kalmak kaidesiyle,tamamladığı ülkedir.

transit ülke

uluslararası göçmen tanımına uyan bir göçmenin, varacağı hedef ülke'ye giderken, geçmek zorunda olduğu / geçtiği, en az 3 ay süreyle uğradığı ülkedir.

geri kabul antlaşması

yasadışı yollardan giden kaçak göçmenlerin, transit ülkede yakalanıp, kaynak ülkeye geri teslim edilmesi ile ilgili olan, uluslararası bir antlaşma türü.

türkiye ve ab ile ilgili olarak ;

--------------------------------------
Yasadışı göçmenlerin ülkemizden geldikleri ülkeye iadesi veya ülkemizden diğer bir ülkeye yasadışı geçiş yapan yasadışı göçmenin ülkemize kabulü konusunda yaşanan olumsuz durumların düzeltilmesi, ayrıca iade prosedürünün yasal bir zemine oturtulması gereği doğmuştur.



AB tarafından ülkemizin kaynak ve hedef ve transit ülkelerle Geri Kabul Anlaşmaları imzalaması beklenmektedir. AB’ne adaylık sürecine kadar olumsuz olarak bakılan bu konuya, adaylık süreci ile birlikte farklı bir ivme kazandırılmıştır. Bu çerçevede, öncelikle kaynak ülkelerle, daha sonra da aşamalı olarak transit ve hedef ülkelerle geri kabul anlaşmaları imzalanması politikası güdülmektedir.



Ülkemiz, kaynak ülke pozisyonunda olan iran, Pakistan, Bangladeş, Afganistan, Irak, Hindistan, Suriye, Çin H.C. ve Sri Lanka’ya, transit ve hedef ülke olan Bulgaristan, Yunanistan ve Romanya’ya 2001 yılı başında geri kabul anlaşması teklif etmişti.

2002 yılı Nisan ve Mayıs aylarında Ürdün, Rusya, Tunus, Özbekistan, Moğolistan, Mısır, Kırgızistan, israil, Gürcistan, Etiyopya, Belarus, Sudan, Cezayir, Libya, Fas, Lübnan, Nijerya, ve Kazakistan’a da geri kabul anlaşmaları teklif edilmiştir.



Ülkemiz gibi transit bir ülke olan Yunanistan ile kendi vatandaşları ile üçüncü ülke vatandaşlarının geri alınmasını öngören Geri Kabul Protokolü imzalanmış ve uygulamasına başlanmıştır.



* Suriye ile yapılan görüşmeler sonucunda 10 Eylül 2001 tarihinde Geri Kabul Anlaşması,
* Yunanistan ile 8 Kasım 2001 tarihinde Geri Kabul Protokolü imzalanmıştır. Her iki Ülke parlamentolarınca onaylanan protokol uygulanmaya başlamıştır.
* Bulgaristan ve Romanya ile müzakereler sürdürülmektedir.
* Irak ve Afganistan’ın mevcut siyasi yapısı itibariyle ilerleme sağlanması mümkün görülmemiş,
* Bangladeş, bu anlaşmayı kabul edemeyeceğini belirtmiş,
* Diğer ülkelerden ise henüz bir cevap alınamamıştır.



Burada önemle vurgulamak gerekir ki, öncelikle Ülkemizi transit olarak kullanan yasadışı göçmenlere kaynak olan Ülkelerle geri kabul anlaşmaları imzalanmadan hedef ülke konumunda ki AB ülkeleri ile bu yönde anlaşmalar imzalanması Ülkemize geri kabul edilen yasadışı göçmenlerin kaynak veya transit ülkelere iadesinde güçlüklerle karşılanmasına neden olacak ve bu yabancıların Ülkemizde barındırılmaları ile iaşeleri konusunda sorunlar yaşanacaktır.

---------------------------------
alıntıdır, kaynak : YASADIŞI GÖÇ, iNSAN TiCARETi VE iLTiCA

KONULARINDA ÜLKEMiZiN DURUMU

VE YAPILAN ÇALIŞMALAR

Mehmet TERZiOĞLU

Yabancılar Hudut iltica Daire Başkanı

frontex

ing. Frontex, the EU agency based in Warsaw, was created as a specialised and independent body tasked to coordinate the operational cooperation between Member States in the field of border security.

http://www.frontex.europa.eu/

AB'nin, Merkezi varşovada bulunan, avrupa birliğine komşu üye devletlerin sınırlarda güvenliğini sağlayan, özelleştirilmiş ve bağımsız harekatsal ortak çalışmayı düzenleyen, dairesi.

3 Ekim 2005 te hizmete girmiştir.

son günlerde, ab ye gelen göçler ile aşırı ilgileniyor dolayısı ile duyuyoruz ve türkiyeyi "Geri kabul anlaşmasını" kabul etmemekle suçluyor. aynı zamanda, organ raporlarına göre, AB ye kaçak giren insanların yüzde 64'ü yunanistan üzerinden giriyormuş. hmm ilgünç.

yıl sonu temizliği kapsamında uçurulacak yazarlar

çok garip bir tanım.

uçurulmak ne demek?

küfür argo tanımlara bir hayli sinirlenmiş moderasyonun deyimidir.

sinir harbiyle yazılmış olması muhtemel bu tanım, özrü haketmek ile birlikte, "uludağ sözlük moderasyonunun, ispatı mevcut bir çok kaynağına göre" hakaret içerikli argo bir tanımdır.

sokaktan geçen birinin üzerinde "seni yıl sonu temizliği kapsamında uçuracağım" diyerek deneyebilirsiniz, sonuçlarına göre özür dilemelisiniz efem.

laiklik yeniden tanımlanmalıdır

laikliğin, yeniden tanımlanması.

the refinition of secularism.

bir hocam, birden fazla dil bilmenin düşünce yollarını açtığını söylerdi. keşke fransızcaya da yeterli vakit ayırabilsem.. zira laiklik fransa menşeli bir kelimedir."laïque, séculier/ière"

ingilizce üzerinden başlamak zorunda hissettim, zira daha kolay olacak.

secularism'den bir köke inelim, secular : "laik. 1. (sıfat) dünyevi, cismani; layik, dini olmayan, ruhani olmayan; manastır sistemine bağlı olmayan; yüz yılda bir vaki olan, asırlık; asırlarca süren.2. mahalle papazı."

tanıma göre, bu bir sıfatmış.

hmm. sıfat neyi ifade eder? bakıyoruz : "Bir adı, nitelik, nicelik, yer, sıra vb. bakımından niteleyen, belirten kelime"

dolayısı ile "laik" kelimesi bir önad. yani örnek : "Laik Devlet" konu ile de uygun.

biraz daha düşünce turu atalım ;

Laik kelimesi fransızca kökenlidir. Kardinal richeliau (rüşü) gibi dini olmasına rağmen, dünyevi bir kişilik, yani laikliğe yakın olan bir devlet adamını bünyesindne çıkarmış, ihtilaller ülkesi, eşitlik ve ulus devlet kavramının tarihteki en büyük ve tutarlı savunucularının literatüre kazandırdığı bir kelime.

türkçe çeviri ile onların kullandığı anlamdaki anlamı :D ine istinad etmeyen. Ruhanî olmayan kimse. Dini olmayan şey. Dinî olmayan fikir, dinî olmayan müessese, sistem veya prensip. Devleti dinî esas ve hükümler ile idare etmeyen sistem. Temel esasların ve kanunların menşeini ve teşri'de (kanun yapmakta) hareket noktasını ve değer ölçüsünü dine isnad etmeyip insanın ve cemiyetin sadece dünyevi menfaat ve anlayış ölçüsüne terkeden; diğer tâbirle: ilâhi kanunu terkeden, beşeri nizamla cemiyeti idareye çalışan sistem.

Dolayısı ile tanım açık, ancak devam edelim. Laik kelimesi, tanımlardan da anlaşılabileceği gibi, uygulanan sistem/veya devletin onu algılayışına göre değişir. ama tek yönde => kelime doğarken diyor ki "Ben totaliter, kilise adet ve mantığına aykırıyım." şimdi, türkiye cumhuriyetinde bunun bizi yönlendirdiği kök mantık, uygun mu? hayır. zira biz "Hristiyan kök-mantığından yaklaşan bir devlet kurmadık". bilakis, müslüman kök-mantığından yaklaşan bir devlet kurduk. Ancak, bir diğer, ihtilalci, zincirsiz, özgür ve demokratik kök mantığımıza aykırı "olmayarak" islam'a hitabeden/yüzünü çeviren, bir devlet de istemedik. Biz istedik ki, kanun önünde ve devlet nezdinde ve dahi politikalarında, insanların inançları eşit olsun. ve laiği bu şekilde tanımladık.

Türkiye Cumhuriyeti anayasasının ilke maddesinde bu tanım : "MADDE 2. : Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir." şeklinde bulunmaktadır.

Peki, bu önadın tanımını tekrar yapmak ne demektir? ki özellikle bu cümle bir siyaset adamından çıktıysa, hele ki anayasa değişikliğinin konuşulduğu şu günlerde?

"laiklik" kelimesi, ılımlı islam modeli için anayasadan çıkarılma tehlikesi ile ve şer-i hukuk ve irticai faaliyet ve islam sentezi tehlikeleri ile karşı karşıyadır. laikliğin tanımı açıktır ve yeniden anayasal düzeyde yapılamaz.

ve tanımdan rahatsız olunamaz, tanımdan rahatsız olmak demek, apaçık bir şekilde, türkiye cumhuriyeti normlar rejimi düzeyinde değişikliğe gitme gayesi gütmek demektir.

kelime oyunlarının yerine, tüm kudreti elinde bulunduran iktidarın, çıkardığını iddia ettiği yeşil gömleği, gerçekten çıkarması gerekmektedir.

peh!

edit: sonradan tekrar dikkat edilen ilk tanıma göre, laikliği tekrar tanımlamak.. evet! rejim karşıtlığıdır. yukarda ispatı var, tuşlamak yerine okuyalım.

aptal kovboy

çok, çok sevimlisin sen..

nil karaibrahimgilin hayran bırakan gizli bir çalışması...

sözleri ;

Aptal Kovboy

(kısık bir ses)başla..

Hadi gel bebeğim şöyle çölde bir turlayalım
şurada bir bar var orda arkadaşlarımaahahahahhaah(nil yarılır)"bi dakka dur dur, tamam en baştan bir ki üç"..

hey bebeğim hadi gel şöyle çölde bi turlayalım
şu barda arkadaşlarım var onlara uğrayalım
hem bişeyler içeriz hem iki laflarız
çok tatlı çocuklardır
uzun zamandır tanırız birbirimizi

ben aptal bir kovboyum
ama sana a-şığım
evimde yok ça-talım
evimde yok ka-şığım
ben aptal bir kovboyum ama sana a-şığım
evimde yok ça talım evimde yok ka-şığım

hey bebek sene vinde çatalı kaşığım olmamak ne demek biliyor musun ha!
fakir bir hayatım var

seninle çölde turlamak kadar
bara gitmek kadar...
daha güzel bir şey yok bebeğim
hadi gel biraz daha turlayalım

ben aptal bir kovboyum
ama sana a-şığım
evimde yok ça-talım
evimde yok ka-şığım
ben aptal bir kovboyum ama sana a-şığım
evimde yok ça talım evimde yok ka-şığım.
-------

edit: geç gelen mantıklı uyarı üzerine başlık düzeltildi. remote klavye kullanıyorum, arada kimi tuşların basımını geç algılıyor.

yıldırım demirören başbakan olsa olacaklar

şu ankinden farklı olmaz. tüp satışları artar desem.. zaten doğal gaz hatları neyin akp nin, desem dış politikada aldığından çok verir, ermeni sorunundan tut da yine aynı durumda.. israile alkış tutanları kınayan akp şimdi afganistana asker gönderecek de.. sonra medyayı ele geçirir desem, yine aynı.. muhalefeti susturur mu? evet..

dolayısı ile yıldırım demirörenin zaten rte'den bir farkı yoktur hacolar.. yıldırım demirören eğer başbakan olursa en azından bjk rahatlar.

yaran msn iletileri

"Bikini tel örgüye benzer, bölgeyi korur ama manzarayı kapatmaz"

hey alaam bunu bide 11 yaşında kuzenim yazmış, lan dedim sen pipinin yerini öğrendin de mi bikini manzarası anlatıyorsun? zamane çocuğu!

tutukluyum sehirde

"cennetin kapısını çalarken yalancıyım".

insana ne kadar güçlü ne kadar zayıf ve ne denli başarılı olduğunu anlatan taner örgün parçası. mükemmel.
*

21 kasım 2009 beşiktaş fenerbahçe maçı

sahaya 11 tane siyah beyaz forma atsan, yine kazanacağımız maçtır.

kadro kalitesi, mustafa denizli, hatta yıldırım demirörene rağmen bizim maçtır.

kazansak da kaybetsek de, skor her halde taraftara yarayacaktır.

dolayısıyla her durumda sevineceğiz.

(bkz: çocuklar inanın inanın çocuklar)

(bkz: siyah ulan)

supergirls dont cry just fly

hoşgelmiş, altıncı nesil yazar.

vitaminliyogurt

eğlenceli yazardır. yazarken de eğlenceli, konuşurken de, ama onu vites yükseltirken görmelisiniz.

pdhee abimize saygılar bu arada *.

sevgilinin söylediği unutulmayan sözler

- seni herkes severdi.